top of page
Yazarın fotoğrafıGörkem Eren

Yaşamış İnsanlardan İlham Almış 10 Müzikal Karakteri


Bazı karakterler vardır, o kadar aykırı, garip ve sıradışıdırlar ki, yazarların onları nasıl yarattığına hayret edersiniz. Aslında hiç de azımsanamayacak sayıda karakter için, pek de yazarlar tarafından yaratıldığını iddia edemeyiz. Yalnızca gerçekten iyi gözlem yaptıklarını söyleyebiliriz. İşte gerek davranış, gerek görünüş olarak yaşamış gerçek insanlardan esinlenmiş 10 müzikal karakteri.

1) Chicago’ya İlham Veren Gerçek Katiller


Pop! Six! Squish!.. Sahneden ve ekrandan güvenle hikayelerini izlediğimiz kadınların aslında gerçek katiller olduklarını biliyor muydunuz? Gerçekten de, 1926’da bir cabaret şarkıcısı ve bir çamaşır işçisi, sevgililerini öldürmekten hüküm giymiş. Gerçek adları Belva Gaertner (sağda) ve Beulah Annan (solda) olan iki kadın, kayıtlara geçen şekliyle; alkol ve jazz müzik etkisinde kalarak cinayet işlemişler. Belva sevgilisini arabasında vurarak öldürdükten ve yanında bir şişe cin ve silahını bıraktıktan bir ay sonra, Beulah da sevgilisini kendi evinde vurarak öldürmüş. Bu ikilinin hapishane dışında buluştuğuna dair bir kanıt yok.


Hapishanede en tarz kadın olarak ün salan eski şarkıcı Belva, gerçekten de olay gecesi alkollü olduğunu, hiçbir şey hatırlamadığını iddia etmiştir. Öte yandan, eski çamaşır işçisi Beulah Annan da, cinayet koğuşundaki en sevimli kadın olarak ün salmış, eski iş arkadaşı Harry’nin önce eve pencereden zorla girdiğini iddia etmiş, sonra ise sevgili olduklarını, Harry’nin ondan vazgeçtiğini söylediği için öldürdüğünü itiraf etmiştir. Tabii hikayesi zaman içinde biraz değişmiştir.

2) General Butt F**ing Naked


General Butt F**ing Naked, Trey Parker ve Matt Stone’un Book of Mormon adlı Broadway müzikallerinde geçen bir karakterdir (Gerçek Book of Mormon’da geçmediğini umuyoruz). General, müzikalin baş kötü karakteridir. Düşmanlarını öldürüp tamamen soyunduktan sonra kanlarını içen vahşi bir Afrika’lı savaş lordudur. Eğer bu cümleden sonra hala anlamadıysanız söyleyelim; bu yazarlar aynı zamanda South Park’ın yazarları. Müzikalin sonunda da General, Mormonların dinini benimseyerek Aziz Butt F**ing Naked olur.


General Butt F**ing Naked, yalnızca yaşamış bir insan değil, aslında tıpatıp aynı insan. Gerçek karakter; General Butt Naked, soykırımı hobi edinmiş Liberya’lı bir savaş lordu. İddialara göre, askerleri 20.000 insan öldürmüş. Aynı zamanda çıplak olarak savaşmayı severmiş çünkü bunun ona özel güçler verdiğine inanırmış. Kendisinin çocuklardan oluşan, Butt Naked Brigade adlı bir ordusu varmış.

Hikayenin sonlarına doğru ise, gerçek karakter ve hayali karakterin yolları bir miktar ayrılıyor. Butt Naked, Mormonluk yerine Hristiyanlığı benimsiyor. Daha sonra adını Pastor Blahyi olarak değiştirip End Time Train Evangelistic Ministries şirketinin başına geçiyor. Ve en önemlisi de, artık ayağına don giyiyor.

3) Shrek


Aslında ilk önce bir animasyon karakteri olarak tasarlansa da, Shrek de daha sonra sahne müzikaline uyarlanan kahramanlardan. Gerçek hayattaki adı Maurice Tillet, lakabı ise “The French Angel” olan bu Rusya doğumlu Fransız, 1930-40’larda bir güreş yıldızıydı. Küçüklüğünde, çocukluk arkadaşları tarafından ona takılan “angel” lakabı, sarı, ipeksi saçları ve meleksi yüzünden ileri gelmekteymiş. Fakat malesef 17 yaşında kendisine acromegaly teşhisi konmuş. Bu hormonal bozukluk yüzünden, Tillet’in elleri, kemikleri, ayakları ve yüzü durmadan büyümekteymiş. Bu görüntüsü de Shrek isimli ortaçağ devine ilham vermiş.

Tillet aslında bir avukat olmak isterken, kendini Fransız donanmasında bulmuş. Daha sonra da 1937’de profesyonel güreş dünyasına adımını atmış. İkilinin tüm benzerliğine rağmen, Dreamworks’ten henüz yapılmış resmi bir açıklama yok.

4.Deniz Cadısı Ursula


Dreamworks’ün aksine, Disney’in Moana yönetmenleri John Musker ve Ron Clements, herkesin sevdiği deniz cadısı Ursula’nın aslında ikonik bir drag queen olan Divine’dan esinlendiğini açıklamış bulunuyor. Asıl adı Harris Glenn Milstead olan, oldukça kötü şöhretli Divine, küçük denizkızı çizgifilminin senaristi Howard Ashman tarafından tanınıyordu ve animatörlere referans olarak gösterildi. Hatta Ursula’nın karakteri ve davranışları da Divine’dan esinlenmiştir.


Peki dışkı yemek gibi sıradışı davranışları olan, oldukça kötü bir örnek teşkil eden kült film yıldızı, bir Disney çizgifilmine nasıl ilham verebilmiş? Küçük denizkızının ilk çalışmalarında, Ursula’nın birçok farklı versiyonu çizilmiş. Bunlar arasında bir vatoz balığı ve bir iskorpit de varmış. Hiçbiri istenen etkiyi vermemiş. Ta ki, animatör Rob Minkoff, şişman bir kocakarı karakteri yaratana kadar. Daha sonra karakterin makyajı, takıları vücut tipi detaylandırılmış ve ilk versiyonunda bir köpekbalığı kuyruğu ile pembe mohawk saçı eklenmiş. Detaylar eklendikçe animatörler kağıtta Divine’ın yüzünü görmeye başlamış ve tasarım o yönde evrilerek son halini almış. Ne yazık ki Divine, karakteri görecek kadar uzun yaşayamamış. Görse çok beğeneceğini düşünenler çoğunlukta.

5) Bonnie ve Clyde


Bonnie ve Clyde’ın Amerika’nın büyük ekonomik buhran döneminde ün salmış gerçek kanun kaçakları olduğunu birçok insan bilir. Fakat onlarla ilgili bilmediğiniz hatta müzikalde de pek bahsedilmeyen gerçekler var. Bonnie’nin ölümü ile ilgili detaylardan pek bahsedilmez ama bu romantik kanun kaçağı öldüğünde bir başkasıyla evliymiş. En azından resmi olarak. Bonnie, Clyde ile tanışmadan önce okul arkadaşı Roy Thomson ile bir evlilik yapmış ve 1934’te polisin açtığı ateşte vurulduğunda, hala onun alyansını takmaktaymış. Kendisi ayrıca müzikalde de bahsedildiği üzere bir şairmiş.

Clyde’ın ise ilk suçu aslında olduka masummuş. Kiraladığı bir otomobili geri götürmekte geciktiği için polis peşine düşmüş. Otomobil şirketi dava açmaktan vazgeçse de, siciline ilk suçu olarak işlemiş. Daha sonra kardeşi Buck ile beraber, bir kamyon dolusu hindiyi çalarak suç dünyasında adlarını “temizlemişler”. 1932’de ise, hapisteki ağır şartlara daha fazla dayanamayıp daha rahat edeceği bir yere nakledilmek için baltayla iki ayak parmağını kesmiş. Bu olaydan 6 gün sonra şartlı tahliyeyle salıverilince de sakat bir ayakla ortada kalmış.

İkili, her ne kadar yaşarken yanyana gömülmek isteseler de, Bonnie’nin ilişkilerini onaylamayan annesi onu bir başka mezarlığa defnetmiş. Clyde ise kardeşinin yanına gömülmüş. Mezar taşında şu sözler yazılıymış: “Gone but not forgotten.”

6) Jean Valjean ve Javert


Sefiller kitabını okuyan, filmini veya müzikalini izleyen herkes bu kadar acıya gerçek bir insan dayanamaz der. Elbette hikaye büyük ölçüde Victor Hugo’ya ait olsa da, onun da esinlendiği birileri olmuş. Gerçek Valjean, Eugène François Vidocq adlı bir Fransız. Bu ismi daha önce başka yerlerde duymuş olabilirsiniz. Çünkü kendisi aynı zamanda Batman, Sherlock Holmes, Hercule Poirot ve daha birçok sıradışı detektife ilham kaynağı olarak gösterilmektedir. Sefillerdeki durum ise biraz daha farklı. Kendisi aslında Fight Club benzeri bir plot twist ile bu öykünün hem kahramanı hem de kötü adamı.

Aynı Valjean gibi, Vidocq da genç yaşta kendini hapishanede bulmuş. Kaçmayı başarmış ve yıllarca farklı kılıklarda kaçak hayatı sürmüş. Kendisi başarılı bir iş adamı ve fabrika sahibi olmuş ama geçmişi peşini bırakmamış. Hatta şu denizcinin üzerine düşen arabayı kaldırıp adamı kurtaran aslında Vidocq’tan başkası değilmiş.


Vidocq daha sonra peşindeki kanun adamlarıyla anlaşmaya varıp, eski kanun kaçağı günlerindeki tecrübelerini kullanarak, diğer suçluları yakalamak için detektif olmuş. Tahmin edeceğiniz üzere, hikayenin bu bölümünde kendisi, Javert’in yerini alıyor. Javert de kendisi gibi kanun kaçaklarının peşinden koşan eski bir kanun kaçağıdır. Peki Javert’in suçluları yakalamak için akıllıca kılık değiştirmesi? Evet, onu da yapan Vidocq’tur.

7) Come From Away Kahramanları


Come From Away, pek çok kişi tarafından duyulan bir müzikal olmayabilir ama Amerika’daki küçük Gander kasabasını meşhur etti. Hikaye, 11 Eylül olayları yaşandıktan sonra Gander havaalanında 5 gün boyunca mahsur kalan bir grup insanın ve yerel halkın dayanışmasını anlatıyor. Gander Belediye Başkanı olayı şu sözlerle anlatıyor: “7000 ziyaretçimiz vardı ve 5 gün içinde 7000 hemşehri edindik.”

Hikayede de anlatıldığı üzere, yerel halk günlerce mahsur kalanlara yemek, giysi, ulaşım desteği sağladı. Bu gerçek olayın kahramanları da olduğu gibi sahneye yansıtılmış. İşte onlardan bazıları:


Sahnede hızlı giden araçlara ettiği galiz küfürlerle seyirciyi güldüren polis memuru Oz Fudge (soldan ikinci), gerçek hayatta yolcuların güvenliğini sağlamaktan çok daha fazlasını yapmış. Fudge, İngiltere’den Disneyland’a gitmekte olan bir uçak dolusu hasta çocuğun katıldığı bir doğum günü partisi organize etmiş. Parti için 350 kişilik pasta yaptırılmış.

Kendisi sadece sandviç yaptığını söylese de, Beulah Cooper (solda) grubun kurtarıcı meleği olarak biliniyor. Gander ve çevre kasabaları tek tek gezip yiyecek dağıtmış, evini duş almak isteyen ziyaretçilere açmış. En önemlisi de, muhtaç olan insanlarla ilgilenmiş, arkadaşlık etmiş.

Brian Mosher (sağda), müzikaldeki muhabir Janice Mosher karakterine ilham veren kişi. “2001 yılında, 16 yıl sonra Broadway’de olacağım söylense asla inanmazdım” diyor. Kendisi yerel televizyon kanalından 5 gün içinde 12 defa program yapıp bir yandan lise öğretmenliği işine devam etmiş.

Claude Elliot (sağdan ikinci), kasabanın belediye başkanı olarak genel bir seferberlik ilan etmiş. Kendisi müzikali galadan önce 5 kez izlemiş ve her seferinde yeni eklenen şeyleri farketmiş. Kendisi ismen zikredilse de, asıl emek verenlerin yerel halk ve çevre kasabalar olduğunu söylüyor.

8.Güzel ve Çirkin’in “Güzel”i


Sherri Stoner, 90’larda Disney’de yazarve yapımcı olarak çalışmış, “Animaniacs” ve “Tiny Toon Adventures” gibi bilindik yapımlara imza atmış bir animatör. Oradaki macerası sırasında, “Ariel” ve “Belle” gibi karakterlere de referans modeli olmuş. Ariel için genç aktress Alyssa Milano da model olarak gösteriliyor fakat özellikle Belle’in kendine has bazı dikbaşlı özellikleri de Sherri Stoner’dan alınmış.

Bonus: P.T. Barnum – Muhteşem Şovmen


Aslında filmi izleyen herkes hikayeyi aşağı yukarı biliyor. Kendisi yazarlık ve edebiyatla da uğraşmış olsa da, en çok gezici sirkiyle meşhur. Öncesinde kurduğu müze ile ziyaretçilere denizkızı ve cüce asker gibi ilginç karakterler tanıtsa da, 1868’de müzesinin yanıp kül olması nedeniyle şovunu yollara dökmeye karar veriyor. Kölecilik ve çocuk işçi çalıştırmak gibi işlere bulaşan Barnum, yeterli üne ulaşmadan önce çevresi tarafından yoğun bir şekilde eleştirilirmiş. Öte yandan karısını çok sevmesine rağmen, işiyle o kadar meşgulmüş ki, ailesini ikinci plana atıp karısının tek başına hasta kızıyla ilgilenmesine göz yummuş. Sonuç olarak, 4. kızlarını küçükken kaybetmişler.

Çoğu zaman gerçek hikayeler sahnedeki veya perdedeki kadar ışıltılı olmayabiliyor. Zaten müzikal, elinin değdiği her temayı olduğundan daha etkileyici göstermez mi? İşler gerçekten karamsarlaşırsa da, tüm ekibin katıldığı final şarkısıyla bütün sorunlar aniden çözülür.

Referanslar:

0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page