Bugüne kadar birçok müzikal sahnelemiş Lemur Sanat, 2018 senesinde ise “We Will Rock You” müzikalini Ankara seyircisinin beğenisine sundu. Biz de bu müzikalin yapım ekibiyle Lemur Sanat, “We Will Rock You” müzikali ve tabii ki Queen üzerine konuştuk.
Röportaja başlamadan önce kısaca Lemur Sanat, “We Will Rock You” müzikalinden bahsedelim.
Lemur Sanat, amatör olarak müzik ve sahne sanatları ile uğraşan bir grup ODTÜ öğrencisinin 2008 senesinde kurduğu müzikal tiyatro odaklı bir sanat topluluğudur.
“We Will Rock You”, Ben Elton tarafından kurgulanmış; dünyadaki tüm enstrümanların yasaklandığı, bestecilerin köreltildiği ve rock müziğin sadece bir dedikodudan ibaret olduğu “distopik” bir gelecekte geçen bir müzikaldir. Bohemyalıların fikir özgürlüğü, giyim kuşam ve canlı müzik gibi birçok hak için verdikleri mücadeleyi, gelmiş geçmiş en efsanevi müzik gruplarından Queen’in şarkılarıyla anlatan müzikal, 18 ülkede binlerce kez sahnelenmiş ve başta İngiltere olmak üzere birçok ülkede 15'den fazla ödül kazanmıştır.
Berkay Sunal: Öncelikle sizi tanıyalım.
Cenk Ecir: Hacettepe Amerikan Kültür mezunuyum. Üniversitede müzikal tiyatro ortamına girdim. Sanırım bu sektördeki dokuzuncu yılım. Dokuz yıl vokal ve oyuncu olarak uğraştım. Bu oyunla ilk yönetmenliğimi yaptım.
Bulutay Güneş: Ben Bulutay, Lemur Sanatın kurucularından ve bu müzikalin yapımcılarındanım. Müzikalle iç içe olalı kaç sene olduğunu hatırlamıyorum bile... Aslında müzikle 20 senedir iç içeyim ama müzikalle The Company Musicls sayesinde tanıştım. ODTÜ’de yani... Toplulukta yaklaşık bir buçuk sene kaldım. Sonra bana rol vermedikleri için ben de kendi topluluğumu kurayım; kendime de rol vereyim dedim. Tabi bu işin şakası! İyi ki kurmuşuz bu topluluğu. 10 yıl olmuş; çok memnunum. Sanırım ODTÜ’deki bölümümü söylememe gerek yok çünkü çok alakasız. Yine de şu kadarını söyleyebilirim; başka bir sektörde çalışıyorum.
Cenk Ecir: Ben de edebiyat mezunu görünümlü idareciyim aslında.
Bengi Çiftçi: Ben Bengi Çiftçi, Lemur Sanatın kurucularındanım. Bu müzikalin ise teknik yönetmeniyim. Aynı zamanda Bulutay ile birlikte yapımcılığını da üstlenmekteyim. Diğerlerinden farklı olarak sahneye çıkmıyorum. Müzikale The Company Musicals’da başladım. Lemur Sanat ilk kurulduğunda ise tek teknik eleman bendim. Ben de gıda mühendisi olarak hayatıma devam ediyorum.
Yiğit Deniz: Ben Yiğit Deniz, mesaiden yeni geldim. Ben de bu müzikalin müzik yönetmeniyim. ODTÜ Makine Mühendisliği mezunuyum. Müziğe ilk gitar çalarak başladım. Sonra şarkı söylemeye geçtim. Son dört beş senedir de koro şefliği yapıyorum.
BS: Lemur Sanat nasıl kuruldu ve amacı ne?
BG: Sene 2008, The Company Musicals’dan ayrıldım. Eski The Company Musicals yönetmenlerinden Kıvanç ile hayalimiz “Jesus Christ Superstar” müzikalini sahnelemekti ve o yüzden birleştik. Başta ekibin adı "Trajikomik Porsuk”tu. Sonra marka değeri düşük diye bu isimden vazgeçtik. “Jesus Christ Superstar” müzikalinden çok keyif aldık ve bu tek seferle kalmasın dedik. Ekipte en başından beri Bengi ile ben vardım. Onun dışında neredeyse herkes değişti.
BÇ: 2 yılın sonunda Bulutay ile kendimizi yalnız bulduk; herkes çeşitli imkansızlıklardan dolayı ya yurt dışında ya şehir dışındaydı.
BS: Lemur Sanatın işleyişi nasıl; oyunlar nasıl seçilir, yönetmenler nasıl belirlenir?
BG: Ekibimiz sürekli değiştiği için projeyi hep birinin başlatması gerekiyor. Mesela “In the Heights” müzikalinde Kenan Arun geldi, “Ben bu oyunu yönetmek istiyorum.” dedi. Oturduk, konuştuk ve mantıklı bulduk. Bunun dışında ise genelde Bengi veya ben oluyorum projeyi başlatan. “We Will Rock You” müzikalinde ise yine Bengi ile ben bu müzikali sahnelemek istedik ve projeyi başlattık. Yönetmen için öncelikle sağ sola soruşturduk; sonra aklımıza Cenk geldi. Cenk ile hem daha önce birçok projede bulunduk hem de Cenk'in yeteneğine oldukça güveniyorduk. O yüzden onu aradık.
CE: Bir gün aradı, “Bir haberim var. Biz ‘We Will Rock You’ müzikalini yapacağız.” dedi. Ben de çok sevindim; seçmeye çağıracak sandım. Sonra yönetmenlik teklifi gelince inanılmaz mutlu oldum; heyecandan telefonu kapadım.
BÇ: Bulutay bana Cenk’in düşünmek için zaman istediğini ama o işin hallolduğunu söyledi ve yönetmenimizi bulmuş olduk.
BS: Peki Yiğit?
BG: Yiğit ile önceden tanışıyorduk ama yakın değildik. Yine de koro yönettiğini falan biliyorduk mesela… Müzikal kültürüne yakın olabilecek bir müzik yönetmeniydi ve ben de onu aradım.
YD: Teklifi alınca Lemur Sanatla daha önceden iş yapmış insanlarla konuştum. Eski müzik yönetmenlerine Lemur Sanatın benden ne beklediğini sordum. Öğrendiklerimin sonucunda bu işi yapabileceğimi düşündüm. Esas kabul etmememi sağlayan şey ise vaktiyle Bulutay’ın ekip içi çıkan bir gerginlikle ilgili, “Biz buraya mutlu olmaya geldik; eğer mutlu olmayacaksak hiçbir anlamı yok." dediğini duymamdı çünkü benim de müziğe bakış açım bu.
BG: Lemurun mottosu da budur zaten.
BS: Seçmeleri nasıl yapıyorsunuz?
BG: Lemur Sanatta mutlaka seçme yapıyoruz. Bence bu iş seçmesiz olmaz. Bu işle uğraşacak diğer topluluklara da önerim budur çünkü hak edilmişliğin getirdiği ayrı bir şevk oluyor. Sadece şu var; biz bu projeye başlarken iki başrolümüz belliydi ve o karakterler için seçme açmadık.
CE: Bu müzikal için yaklaşık 17 oyuncu seçtik. Müzik yönetmenimiz ve koreografımızla birlikte takvimimizi oluşturduk; insanları değerlendirdik. Oyunumuz İngilizce olduğu için seçmelere katılanların İngilizcelerine de baktık tabii...
BS: Teknik ekip?
BÇ: Şimdiye kadar teknik ekip seçmeleriyle hep ben ilgilendim. Yine de bu hep böyle gideceği anlamına gelmiyor. Teknik ekip için gelen insanları farklı bir şekilde değerlendiriyoruz. Seçme açmak yerine tanıdığımız insanları, deneyimi olan insanları aramayı tercih ediyoruz. Ekibi bu şekilde kurmamızın, ekibin hevesli ve mutlu olması için gerekli olduğunu düşünüyorum. Ayrıca vokal seçmesinde vokallerin bir form doldurmasını istiyoruz ve o formdan vokal seçmesini kazanamayan arkadaşlardan da gelmek isteyenleri değerlendirip uygun gördüklerimizi ekibe alıyoruz. Esas kriterimiz insanların uyumlu olması…
YD: Orkestra için seçme yapmadık. Orkestrayı Bulutay’ın vokalliğini yaptığı gruptan ve müzik çevremizden oluşturduk.
BS: Çalışmalar nasıldı, yoğun muydu?
CE: Öncelikle bir uyum süreci geçirdik çünkü ekip birbirini tanımayan insanlardan oluşuyordu. Yavaş yavaş kaynaştık. Sonrasında programlı ve takvime uygun şekilde çalışmalarımıza devam ettik. Bu hassasiyet oldukça önemli çünkü amatör bir ekibiz ve herkesin başka bir hayatı daha var.
BS: Şu an çalışmaların başına dönseniz neyi değiştirirdiniz?
CE: Oyuncuları bölerek çalıştım ve bunu yapmazdım sanırım…
BG: Sanırım Leyla Gencer gibi bir sahnede birkaç kere daha oynayabilirdik. Bunu isterdim.
YD: Ben Lemur Sanata göre farklı bir sistemin işlediği bir yerden geldim; yine de değiştirmek istediğim bir şey yok diyebilirim. Dans çalışmaları bittikten sonra korolara birkaç kez daha bakmak isterdim; bu benim ilk müzikal projem olduğu için orada alışık olmadığım bir şeyle yüz yüze geldim.
BS: Müzikal ile ilgili verebileceğiniz ilginç bir bilgi var mı?
BG: Müzikalin orijinal prodüksiyonunda prodüktörler arasında Robert De Niro var. Bu bana çok ilginç gelmişti. Bir de oyun West End’de yaklaşık 15 sene oynamış ve Freddie Mercury’nin doğum günlerinde Queen’in gitaristi Brian May sahneye çıkıp bir şeyler çalmış.
BS: Queen sizin için ne ifade ediyor?
BÇ: Eskiden bir Queen Tribute grubunun menajeriydim. Açıkçası o zamanlar dinlemeye başladım. Queen’i çok seviyorum; beni çok etkiliyor.
BG: Metalci takıldığım dönemlerde Blind Guardian dinlerdim. En sevdikleri grubun Queen olduğunu öğrendim ve o zaman keşfettim Queen'i. Sonrasında benim için müziğin tanımı gibi oldu.
CE: Küçükken abimle dinlerdik. Abim müziğin daha çok altyapısıyla ilgilenirdi; ben de vokallere bakardım. Bu nedenle müzik olarak orta noktamızdı; hatta birlikte dinleyebildiğimiz tek gruptu.
BS: Lemur Sanatın önümüzdeki projeleri ne olacak?
BG: Kısmet… Müzikal olan değil tabii ki! Bir süre dinleniriz, sonrasını zaman gösterir. Biz bu işi bırakmıyoruz.
BÇ: Eğer ikimizden biri olacaksa itici güç, eninde sonunda olur. Biri çıkıp ben bunu yönetmek istiyorum da diyebilir.
BS: Son olarak takipçilerimize söylemek istediğiniz bir şey var mı?
BÇ: Kıymetli bir iş yapıyoruz. İnsanlar izlesin, keyif alsın ve ekip olarak da keyif alalım istiyoruz. Seçmeye gelen insanların büyük çoğunluğu daha önce sahneye çıkmamış insanlardan oluşuyordu. O insanların cesareti çok önemli... Evinde çalıp söyleyen bir sürü insan var. Lütfen cesaret edin gelin bizi izleyin veya bize katılın; size çok şey katacaktır.
BG: Biz deneyimli vokal, deneyimsiz vokal aramıyoruz; gerçekten keyif almayı amaçlıyoruz. Kâr amacı da gütmüyoruz. Gelin görün bu ekibin bir parçası olun.
Bu röportaj, “We Will Rock You” müzikali ve Lemur Sanatın müzikale katkıları için tüm müzikalseverler adına Lemur Sanata teşekkür ediyoruz. Aynı heyecan ve şevk ile müzikal sahnelemeye devam etmelerini diliyoruz.
Comentários