24.02.2018’de MEB Şura Salonunda gerçekleşen Kont Dracula Müzikali’ne gittiğimizde kapıda uzun kuyruklarla karşılaştık. Salonun tıklım tıklım dolu olduğunu gördüğümüzde sanat adına çok sevindik. Sahnede görünen dekor çok basit ve ilkel olsa da 25’inde Adana, 26’sında Antalya’da sahnelenecek olduğunu düşününce taşınabilirlik açısından normal olduğunu düşündük. O sırada oyun başladı. Koreografiyi unutan, dansçı olmayan ‘’dansçıların’’ bir oraya bir buraya koşturmalarını playback bir müzik eşliğinde izledik. Canlı bir orkestraya sahip olmanın maliyetini ve teknik zorluklarını düşünerek bunu da sineye çektik. Derken vokallerin de playback "yaptığını" fark ettik. Britney Spears’dan playback dinlemeye alışık bir nesil olarak buna da eyvallah diyecektik ki playback’in bile detone olması karşısında şaşkınlığımızı gizleyemedik. Seyirciden kimsenin alkışlamaması herkesin bizimle aynı fikirde olduğu anlamına geliyordu sanırım. ‘’Broadway’de yıllarca kapalı gişe oynayan müzikal’’ diye lanse edilen oyunun İstanbul’da geçmesine ve başkarakterlerinin isimlerinin Ayça, İdris vs. olmasına anlam veremezken ardından gelen anlamsız diyaloglar, uzun sessizlikler, yanlış yerde giren müzik ve ışıklar, komik oyunculuk ve başarısız olay örgüsü ile yanlışlıkla bir ilkokul müsameresine geldiğimizden emin olmuştuk bile. Ve seyirciler yavaş yavaş salonu terk etmeye başladı. Salondan söylenerek çıkan her seyirci resmen bir diğerini salondan çıkmak için cesaretlendiriyordu. Yaklaşık 20 dakika sonra fuaye alanında parasını geri isteyen öfkeli seyirci sayısı içeride oyunu izlemeye çalışan seyirci sayısından fazlaydı. Organizatörlere ulaşamayan ve afişteki organizatör numarasının kantinciye ait olduğunu fark eden öfkeli kalabalık yuhalamalar eşliğinde salonu basıp oyunu durdurdu. Ses masasındaki yetkili kişinin ‘’Oyunun devam etmesini istiyor musunuz?’’ sorusuna tüm salonunun hep bir ağızdan hayır diye bağırması sonucunda oyuna son verildi. Ancak parasını geri isteyen kalabalık salonu terk etmiyordu. Bilet paralarının sorumlusunun Biletix olduğunun, iadelerin oradan yapılacağının söylenmesinden tatmin olmayan seyirciden bu sefer de ‘’Peki kaybettiğimiz zamanımızın hesabını kim verecek?’’ nidaları yükseldi. Bilet fiyatlarının 33 ile 79 TL arasında değiştiği yaklaşık 1000 kişilik salonda, bu tepki verilmeseydi bazı insanlar haksız kazanç sağlayacaklardı. Ankara seyircisine, modern dolandırıcılığın bu türüne gösterdikleri tepki ve yalnız La Scala’da olur sandığımız olayları bize yaşattığı için teşekkürü borç biliriz. Umarız bu olay müzikal diye müsamere yapıp biletleri fahiş fiyattan satıp insanları gerçek müzikalden soğutanlara bir ders olur.
Commenti